Oldboy (2003)


Yönetmen: Chan-wook Park

Senaryo: Garon Tsuchiya(Burada birazdan anlaşılmak üzere ilginç bir durum var; bu adam hikayeyi yazmış), Nobuaki Minegishi
(Çizgi romanı yazmış), Jo-yun Hwang, Chun-hyeong Lim ve Chan-wook Park (screen play), Joon-hyung Lim (normal yazar), Tutsiki Koyama ve Anasının Amı (Gınaaaa)

Oyuncular: Min-sik Choi (gerçek isim), ya sokarım neyse bunlar teferruat. Asıl önemli olan filmin içeriği. Ben isim yazmayla bıkmam, sen okumayla bıkarsın. Okuyamazsın zaten.

Kullanıcı Yorumları:
Çok acayip bi film bu. On numaralığı izleyene göre değişir ama etkileyiciliği herkeste aynı şiddette olacaktır. Lan güzel film, şöyle:
---spoiler (birisi şu kelimeyi türkçeye çevirsin)---
Birileri bi herifi kaçırıyor, 15 yıl boyunca bir yerde alıkoyup sonra birden salıveriyorlar. Herif 15 yılını çalan heriflerden intikam almak için aranıp duruyor. Bu arada kafayı kırıyor ve içeride monte kristo kontu oluyor.
---kakam bitti---

Dün bi haber gördüm mesanede. Diyor ki Lindsay Lohan' ın evine giren hırsızlar seks kasetlerini çalmışlar kadının, ama paraya turaya dokunmamışlar. Bu haber öyle manalı öyle derin bir bilgi ki aklın durur. Adamlar muhtemelen bu sikş kasetlerini büyük paralara satacaklar. Min-sik Tiğimin insaları da bunları izleyarak ecakule olacaklar.

Aslında bütün konu bu. İnsanlığı kurtarmak için öyle aşırı karmaşık ütopyalar yazmaya, kurallar koymaya gerek yok. Çözüm şu, bir makina üreteceksin aşırı gerçek hologram oluşturacak, sinirlere de müdahale ederek hologram gerçekmiş gibi gösterilecek. Sonra yarı sanal yarı gerçek her erkek, istediği zaman Lindsay Lohan'la yatabilecek. Lindsay Lohan da istediği zaman Fatih Dayan'la yatabilecek. Tabi sadece Lindsay Lohan olmayacak; karakteri bilgisayara gireceksin o istediğini çıkaracak. Bu makinayı seri üretime geçireceksin sonra bedava her millete dağıtacaksın. Bundan sonra herkes kuru ekmeğe suya tav olurdu zaten. Bazıları makinanın içinde ölürdü filan. İnsanlık varını yoğunu bu makinayı üretmek için seferber etmeli bence.

Bi yere bağlayacağdım ne biçim uzadı konu. Neyse, sikşle aynı şekilde insanlık şiddete de aç. İçi boş sert şeylerin kırlırken çıkardığı ses haz verir insana. Mesela insan kafası. İşte adam filme bol bol kafa kırma kullanmış, göt tekmelemiş, bacak sokturmuş, dil kestirmiş, keser ve pense kullanmış. Ama hepsinin bir albenisi var. Öyle Cüneyt Arkın filmindeki şiddet sahneleri gibi de değil.

---yine spoylebilir, üstünüze sıçramasın---
Filmde şiddet göstermek için bahane oluşturmuş. Bahanesi de sikş. Motivasyonlar tamamen kin ve pişmanlık üzerine oturtulmuş. Anlayacağın duygusal olarak etkileyici film. Akli yaşı ufak tefek olanlar izlemesin, çok etkilenir öyle.
---spoyıldı---

Bitti.

3 Comments:

Cevval Portakal: said...

Hocam, ben bu filmi uzunca zaman evvelinde seyretmiştim. O nedenle olanı biteni, etkileyici sahnelerini öyle pek hatırlayamıyorum. Ama senaryonun bir bölümü hatırımda kalmış sanki.
Hemen izleyeceklere pislik yapayım: Hatırladığım kadarıyla filmde, esas elemanın kendi kızı ile yatması sağlanıyordu kötü adamların kötülüğü gereğince.
Tabi yanlış hatırlıyor da olabilirim diyerek bu cümlemi havada bırakıyorum ki film izlenene kadar küfür yemeyeyim.


Bir de o makinadan doksanların bilim kurgularında çokça bahsedilmişti. Böyle gelecekteki atari salonu gibi mekanlar, kafalarına bir takım yanarlı dönerli cihazlar geçirip sanal beton hatunlarla yiyişen insanlar.

Belki de Hollywood bu fikri en başında bir takım bilimadamlarından almıştı ve filmlerde kullanmıştı. O bir takım bilimadamları da geçen zaman zarfında makinayı yaptı, ancak halka arz etmedi. O bir takım bilimadamları oluşturdukları yarı sanal yarı gerçek takım ile altalta üstüste vakit geçiriyor belki de şu dakikalarda. Olabilir yani.

Bir de oturup yazayım bir film, aylar geçmiş oha.

Fatih Dayan said...

Hacı doğru hatırlıyorsun filmi, aynen dediğin gibi. Filmin en can alıcı kısmı burası.

Ya o makina zaten benim fikrim değil. minority report diye bi filim varıdı orada gördüm. zaten oricinal fikir dediğim makinanın icadı değil, makinanın tek başına bir ütopya oluşturabileceği. insanlar bu kadar sığ demek için şeyettim. aslında umrumda da değiller. öyle laf olsun deyi.

çok büyük bi terbiyesizlik yapıp ve bitmesini bekleyemeyip senin yazmaya başlayıp devam etmediğin yazıya biraz baktım. orada sağlam bir seri espiri yapmışsın bi hafta güldüm ona. devamı gelse de yarsa bizi ikiye dedim.

Fatih Dayan said...

;icadı paylaşmayan bilim adamlarına eski usül dildoları görünmez yerlerinden saplamak lazım. gelişmeyi durduruyorlar eğer varlarsa.

Yorum Gönder