12 Angry Men (1957)

Yönetmen: Sidney Lumet

Senaryo: Reginald Rose

Oyuncular: Babafonda, Lee J. Cobb (under-rated baba), Jack Warden, E. G. Marshall, Jack Klugman (An itibariyle geriye kalan tek jürimiz, diğerleri mefta)






Kullanıcı Yorumları:

Jüri #11: "Zırhalob pribim tüd, ebeblüp dümbraz-"

Jüri #5: "Alala ne oldu buna?"

Jüri #8: "Eh işte herif saçmalamanıza dayanamadı daha fazla, olacağı buydu. Şimdi siz sinirleri bozuldu saçmalamaya başladı sanıyorsunuz da, bence şu ana kadar burada söylenen en doğru sözlerdi bunlar. Evet asıl siz saçmalıyorsunuz söylüyorum size."

Jüri #1: "Bi saniye beyefendi, sanırım duruşmaya bu şekilde devam edemiycez. Hatta doktor çağırsak iyi olur- HİŞTUTUTUT pencereye gidiyo aman!"

Jüri #7: "Tamam sakin ol pal, iizi deea."

Jüri #11: "Hıdıbraş..."

Jüri #1: "Evet bu durumda devam edemeyeceğimiz kesin, doktora haber vermemizi ve arkadaşı dışarı temiz hava almaya çıkarmamızı öneriyorum. Oyluyorum da hatta, kabul edenler?"

Jüri #2,3,4,5,6,7,9,10,12 ellerini kaldırır.

Jüri #6: "Her seferinde biri bi kıllık eder illa ki..."

Jüri #1: "Kabul etmeyenler?"

Jüri #8 elini kaldırır.

Jüri #4: "Ya kardeş, akşam cimbomun maçı var. Sivrilik edip durma da evimize gidelim paşa paşa ha?"

Jüri #3: "Görmüyo musun adamın halini? Herifi delirttin be inatçılığınla. Hala neye el kaldırıyon utanmadan?"

Jüri #8: "El kaldırıyorum çünkü içinizde duruma en doğru tepki veren kişi o, ve gidip de onu deli diye doktora verecek halim yok. Saatlerdir konuşuyoruz birinizden adamakıllı bi laf işitmedim, ne demagojidir bu be. Saçmalayıp durduğumu iddia ediyosunuz da, bunu değerlendirecek ne yargı var gösterin bana. Sizin sığ beyinleriniz mi? Hadi ordan! Absürdüm lan evet, var mı?"

Jüri #3: "Var! Asıl sen kendi cehaletini örtmek için aklımızı bulandırmaya çalışıyon, yemezler aslanım. Şurda adam köpürdü köpürecek sen hala bıdıbıdı, insafın da mı yok?"

Jüri #8: "Bana bak, benle öyle ağzını yamultarak konuşma şimdi yakana yapışacam ha. Burada doktora görünmesi gereken zaten sizlersiniz. İnsanlıktan çıkmışınız siz. Ha doktorlar da sizden farklı değil ya."

Jüri #1: "Hımm sanırım bu durumda duruşmaya durum dram tas."












Spoiler Köşesi

Öncelikle hafif spoilerlarla başlayayım, bi kere bu filmde izliyeceğimiz kişiler aksırıyor, tıksırıyor, sıcaktan bunalıp pencere açıyor, tuvalette biraz fazla uzun kalıyor, gözlerini ovuşturuyor ki sıradan filmlerde pek rastlanmayan bu gibi olağan hareketler bu filmi bu kadar büyük ve gerçekçi kılan öğeler aynı zamanda. Bu gibi detayları atlarsanız sinema tarihinin en iyi filmlerinden birini yapamazsınız. Hatta filmin climax'i de yine bu olağan hareketlerden biri akabinde geliyor, jürinin teki tartışma esnasında gözlüğünü çıkarıp burnunun yanlarını ovuştururken gözlüğün neden olduğu izler görülüyor ve bu sayede olay çözülüyor. Nasıl mı çözülüyor? Anlatamıycam ki detayları da hatırlamıyorum, sen en iyisi filmi izle aziz dostum Watson.

Çocuğun masum olduğuna, 8. jüri üyesinin, yani Babafonda'nın çabaları sonucunda ikna olunuyor. Biraz kendisinden bahsedelim, öncelikle onu diğer jüri üyelerinden bembeyaz takım elbisesi sayesinde ayırt edebilirsiniz. Yani, eğer Al Pacino bu çivisi çıkmış hukuk sisteminin şeytanıysa, Babafonda da meleği oluyor. Kendisi bi odaya kapatıldığı 11 vahşi jüri üyesini bi güzel terbiye ederek, sanığı suçsuz yere elektrikli sandalyede cozurdamaktan kurtarıyor. E diyceksiniz ki madem Babafonda 'sinirlilerden' değil, kalıyor 11 Angry Men, niye filmin ismi öyle değil? Demeyedebilirsiniz ki zaten ben de bilmiyorum. Şu yazıyı 0242 sularında yazdığımdan kelli yarı baygın haldeyim, daha fazla kasamıycam. United Artists filmidir vardır bi bildikleri diyelim, bu da McCarthy döneminde çekilmiş bi film zaten. Şayet ben filmde hümanizm dersi niteliğinde "sikeyim böyle demokrasinizi" serzenişi de hissettim.

Sidney Lumet bu debut filmini "bütçe az iyi film çekemiyoz"'cuların koltuk altlarına sıkıştırıp öyle bi siktir çekiyor ki, adeta baba film için bi Babafonda, bi Lee J. Cobb, bi masa üç beş tane de küllük yeterli diyor.

1 Comment:

ZehirliÖrümcek said...

Ben bu filmi izledim. O zamanlar yazlık sinemalar vardı. Buraları hep yeşildi falan. GAzoz ağacından gemiler yapardık. He, yok o başka bir zamandı! Yok lan o filmdi be :)

Yorum Gönder